KARAKÖY’ÜN NABZI SANATLA ATIYOR

Yılın son haftasına girerken şehirdeki hareketlilik sanat ortamımıza da yansıdı. Özellikle Karaköy rotasında görülecek pek çok serginin yanı sıra Türkiye’nin ilk kolektif Güzel Sanatlar yeni mezunları platformu BASE de kapılarını açtı. Juma Art galerileri ise yeni yılı yeni sergileriyle karşılıyor.

Pi Artworks, Nejat Satı’nın kişisel sergisi ile 2017’yi tamamlıyor. “Karanlıktaki Işık”; sanatçının, dinamik ve soyut formlarını, malzemenin yaratıcı potansiyeli ile birleştirdiği sıra dışı bir “tuval” sergisi diyebilirim. İlk bakışta dikkat çeken renklerin mekân ve ışıkla diyaloğa giren yapısını keşfedince, sergi, sizin için de daha ilginç bir hale gelecek. Dış ortamla ilişkisi anlamında interaktif diyebileceğimiz bu işler, ışığın tuvaldeki gücünü ve değişimini kavradığımız oldukça başarılı deneysel çalışmalar. Satı’nın da vurguladığı gibi; dünyanın içerisinde bulunduğu karamsarlığa karşı ümidi temsil eden bu tuvaller, soyut resmin izleyici üzerinde yarattığı duygusal dinamizme farklı bir katman ekliyor. Sanatçının tercih ettiği yalınlaştırılmış renk skalası ise serginin fikirsel altyapısını doyurucu şekilde tamamlıyor. Sergiyi 27 Ocak tarihine dek mutlaka görün derim.

Galeri Nev İstanbul, Elvan Alpay’ın en taze üretimlerini içeren “Oyun Bitti / Hadi Oynayalım” isimli sergisini izleyiciyle buluşturuyor. Alpay’ın tuval üzerine üçüncü bir boyut katarak yarattığı gerçek üstü evrenin kapısından girdiğinizde; doğanın renkli, iyileştirici ve rahatlatıcı gücünü anımsayacaksınız. Sanatçının üslubunun en önemli öğeleri olan bitki ve hayvan desenleri, tuval düzleminin fonu olarak karşımızda belirirken; polyester film üzerine akrilik ile üretilmiş yaprak ve çiçek motifleri de yüzeyden dışarı taşan katmanlar şeklinde adeta hayat buluyor. İzleyiciyi ilk andan itibaren içine alan bu gizemli bitki örtüsünün temsil ettiği “vaha”, içinde bulunduğumuz toplumsal ve politik gerginliklerin arasında nefes alınacak bir alan sunuyor. Sergi, 27 Ocak’a kadar açık.

artSümer, iki genç fotoğraf sanatçısı Pinelopi Gerasimou ve Blanca Viñas’ın “Işığın Gizemli Gölgeler Oluşturduğu Bir Yer” sergisine ev sahipliği yapıyor. Analog kamerayla deneyselliğin sınırlarını zorlayan bu iki ismin çalışmaları, bir diğer sanatçı Basim Magdy’nin küratörlüğünde bir araya getirilmiş. Soyutlamaya varan bir görsellik sunan fotoğraflar; insan, nesne, yapı, mekân ve zamanın, çeşitli bağlamlarda bozuma uğradığı, merak uyandırıcı kompozisyonlar sunuyor. Kadraja doldurulan renklerin gücünü fazlasıyla hissettiren bu çalışmaları, 27 Ocak’a dek görebilirsiniz.

Mixer, çoğu sanatseverin eserlerini yakından bildiği isimlerin, bu kez alışık olmadığımız bir yaklaşımla üretilmiş çalışmalarını izleyici karşısına çıkarıyor. Ahmet Duru, Ahmet Oran, Ali Şentürk, Alican Leblebici, Burçak Bingöl, Ekrem Yalçındağ, Kemal Seyhan, Mustafa Horasan gibi sanatçıların yapıtlarının bir araya getirildiği “MİSAFİR: Umulmadık” sergisi, alışılmışın dışındaki üretim tavrı üzerine kurgulanmış. Kendi disiplinlerinin dışına çıkarak yeni bir dil yaratma motivasyonuyla eser ortaya koyan sanatçılar, işlerini iyi tanıyan izleyicilere de sürpriz yapıyor. Küratörlüğünü Özlem Ünsal’ın üstlendiği sergi, 13 Ocak’a dek izlenebilir.

SANATORIUM, Ali İbrahim Öcal’ın resim, heykel, video ve enstalasyona uzanan, yedi farklı teknik ile üretilmiş işlerinin yer aldığı “ÖLÜ DOĞA / salto mortale” sergisinin kapılarını açtı. Öcal’ın; doğal ekosistemin ürünlerini, titizlikle işlenmiş biçimsel dili vasıtasıyla galeri yapısı içerisine taşıyarak görünürlük kazandırdığı sergisi, doğa ve onun varlığı ile insan ilişkisi arasındaki derin dengeyi bizlere hatırlatıyor. 27 Ocak’tan önce mutlaka görülmeli.


print