HAFTANIN SERGİLERİ

Tatil dönüşü sendromuna ilaç gibi gelecek haftalık sergi rehberi sunuyorum bu hafta sizlere. Kentin dört köşesinde her beklentiye uygun dolu dolu bir gündem var.

Evliyagil Dolapdere, yine başarılı bir grup sergisiyle karşımızda. Küratörlüğünü Beral Madra’nın üstlendiği ve çağdaş üretimin öncü isimlerini bir araya getiren “Nesnelerin Gizli Yaşamı”, 20 yıl boyunca üretilmiş itici nesneleri mercek altına alıyor. Son 20 yılda Türkiye’nin hızla dönüşen sosyo- kültürel profilini gözlemci ve araştırmacı bir yaklaşımla ele alan sanatçılar, tekinsizlik algısını yeniden kullanımına açıyor. Ekin Saçlıoğlu, Erdal Duman, Esin Turan, Mehtap Baydu, Memed Erdener (Extramücadele), Şakir Gökçebağ, SENA, Sena Başöz, Serkan Demir gibi merakla takip ettiğim sanatçıların işlerini böyle bir tema altında görmek güzel bir deneyimdi. Sergiyi 14 Temmuz’a dek izleyebilirsiniz.

Galata Rum Okulu ise bir kişisel sergi bir de grup projesiyle yazı karşıladı. Sevim Sancaktar’ın arkeoloji, fotoğraf ve mimari temelli çalışmalarını bir araya getiren “Göz kapakları, iki dost iki düşman” başlıklı sergi; kimlik, hafıza, tarih yazımı, tanıklık ve kayıp gibi kavramlara odaklanıyor. Fotoğraf düzenleme ve buluntu nesnelere eşlik eden mekâna özgü yerleştirmesiyle sanatçı, arşiv tanımından dışarı taşanları ve arşivin gizlediklerini konu ediniyor. Anlam, bellek, zaman üzerine sorgulamalarını paylaşan Sevim Sancaktar’ın sergisini ziyaret etmek için 15 Haziran son gün. Okulun 4.katında yer alan Açık Okul Projesi’ndeki “Pandora’nın Kara Kutusu”nu da görmeden geçmeyin derim. Mekânı bir kara kutu gibi düşünerek, herkesin kendi kutusundan çıkanları aktarabileceği, kolektif bir paylaşım alanı olarak tasarlanan proje; sergileme, sunum ya da okuma etkinlikleri gibi alternatif biçimlerde sanatseverlerle buluşuyor. İzleyicinin de katılımıyla şekillenmesi beklenen süreç, Galata Rum Okulu’nun geçmişteki eğitim merkezi kimliğine de vurgu yapıyor. Nancy Atakan’dan Kerem Ozan Bayraktar’a, Deniz Gül’den Gülsün Karamustafa’ya, Hale Tenger’den Ezgi Tok’a kadar pek çok başarılı sanatçının birlikteliğinde hayat bulan proje için son gün 15 Haziran.

Pg Art Gallery, kendine has naif ifade diliyle tanıdığımız Ayşe Wilson’ın kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Çocukluk deneyimlerine, nostaljiye ve gençlik ile yetişkinlik arasındaki sancılı sürece odaklanan Wilson, masumiyet ile tecrübenin sınırlarını ve kesişim noktalarını konu ediniyor. Yaşamdaki her dönemin kendine özgü karakterini ve zihinsel eğilimlerini araştıran sanatçı, insanın gelişimini şekillendiren keşif ve dönüşüm sürecini işlerine yansıtıyor. “Quiet Afternoon”, 22 Haziran tarinine dek izlenebilir.

Öktem Aykut iki ilk solo sergiyle yaza giriş yapıyor. Begüm Yamanlar’ın yıkım-oluşum, kurgu-tarih, doğa-kültür gibi ikiliklere vurgu yaptığı video ve fotoğraf eserlerini bir araya getiren Eşik”, mekânların gündelik hayattaki işlev ve karakterlerini sorguluyor. Yamanlar çalışmalarında, toplumsal belleğin önemli bir imgesine dönüşmüş AKM’den anonim bir yere kadar çeşitli alanların geçmiş ve gelecekle olan ilişkisini irdeliyor. Bir diğer kişisel sergi ise Mert Öztekin’in kâğıt üzerine çalıştığı portre, obje, doğa ya da soyutlama resimlerine yer veriyor. Sanatçı, “Anlam Arkadan Geliyor” başlıklı sergisinde,gündelik malzemelerin içinde gizli durum, nesne ve yüzleri bulup çıkartmakla ilgileniyor. Her iki sergiyi de 6 Temmuz’a dek görebilirsiniz.


print