MAYIS’TA ÖNE ÇIKANLAR

İstanbul sanat ortamı bahar günlerinin sonunu yaşarken yaza merhaba diyen sergileri derledim bu hafta sizler için. Nispeten sakin geçecek bu aylarda sanatseverlerin beklentisine uygun seçkiler de var elbette.

SALT Beyoğlu, çağdaş sanatın değerli isimlerini aynı çatı altında toplayan deneysel bir koleksiyon seçkisine imza atıyor. Bir eserin üretiminden koleksiyona dahil olup onun özgün ruhuyla yeniden işlev ve form bulduğu ana kadar geçen süreyi mercek altına alıyor. İki özel koleksiyondan seçilen on beş yapıtın, yaratılış aşaması ile günümüz arasındaki kavramsal evrimin ortaklığını konu edinen “Aslına Sadık Kalınmıştır”, heykelden fotoğrafa, resimden enstalasyona uzanan çeşitliliği ile göz dolduruyor.

Çağdaş sanatın önemli destekçilerinden Ayşe Umur ve Tansa Mermerci Ekşioğlu’nun koleksiyonlarından özenle bir araya getirilmiş çalışmalar, arkeoloji ve tarih ekseninde açımlanarak kent ve toplum belleğine dair etkileyici yorumları barındırıyor. Türkiye’nin çok katmanlı kültürel mirasına dair sıra dışı bağlantılara hayat veren Handan Börüteçene’nin Bizans ruhundan izler taşıyan sunumuna Mark Dion’un Osmanlı temelli araştırmasının meyveleri eşlik ediyor. Nancy Atakan’ın ahşap buluntu malzemelerle bu toprakların manevi koruyuculuk sembolünü yeniden tanımladığı işleri serginin en beğendiğim parçaları arasında. Çoğu referansın tarihsel ya da coğrafi açıdan birbirine eklemlendiği işleri seyrederken mutlaka keşfedecek yeni anlamlar bulunuyor. Farklı ülkelerin sanatçıları eliyle yaratılmış olsalar da işaret ettikleri fenomenler, toplumun her katmanı için ayrı sebeplerle ikonikleşmiş durumda. Maşallah yazısından minyatür estetiğine, Galata Kulesi’den Ayastefanos Abidesi’ne kadar pek çok tanıdık imge arasında kurulan köprü eminim sizin de zihninizi meşgul edecek. Aslı Çavuşoğlu, Dilek Winchester, Kader Attia gibi isimlerin imzasını taşıyan işlerin, özel koleksiyondan kamusal bir alana transfer olduğu sergi 18 Ağustos’a dek devam edecek. Mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

Galeri Nev İstanbul, temsiliyetindeki sanatçıların fikirden somutlaştırmaya uzanan üretim süreçleri çerçevesinde kurguladığı “Pre -” başlıklı sergiyi izleyiciyle buluşturuyor. İlham kavramına tarih boyunca yüklenmiş olan anlam ve sorumluluğun ötesinde bir yaratıma ışık tutan sanatçılar, atölyelerinde geçirdikleri zamanı zihinsel bir laboratuar mesaisi olarak değerlendiriyor. Alev Ebüzziya, Aslı Çavuşoğlu, Ahmet Doğu İpek, Ali Kazma, Mübin Orhon ve Tiraje’yi bir araya getiren sergi, teknik açıdan geleneksel ya da yeni medya zincirine eklenmiş olmaktan bağımsız bir eserin kuluçka dönemini gözler önüne seriyor. Başlangıçtan sona giden uzun ve engebeli yolun, her sanatçı için ayrı yöntem ve motivasyonlarla şekillendiğine dair oldukça ilginç bir sergi diyebilirim. 29 Haziran’a dek ziyaret edebilirsiniz.

İstanbul’un en köklü galerileri arasında yer alan Kare Sanat, “Bir Galeri, Bir Dönem, Dört Sanatçı Kuşağı” başlıklı karma sergiyle 28 yıllık envanterin dökümünü yapıyor. İlk sergisi Avni Lifij’den başlayarak Tomur Atagök, Ömer Uluç gibi isimlerin öncülüğündeki 60’lar kuşağından günümüze kadar yer verdiği sanatçılarla gerçek anlamda bir görsel arşiv inşa etmiş ve tarihsel bellekteki yerini sağlamlaştırmış olan galerinin sanat ortamımıza yaptığı katkılar saymakla bitmez. Küratörlüğünü Necmi Sönmez’ün üstlendiği ve Kare Sanat’ın kuşaklararası duruşu hakkında bilgi veren sergiyi, 29 Mayıs’a dek kaçırmayın derim.


print