PORSELENİN PROTEST HALİ

Küresel çağdaş sanat ortamına, 21. yüzyılda damgasını vuran isimlerin başında tartışmasız Ai Weiwei geliyor. Sert aktivist duruşu ve politize yönü güçlü kimliğiyle, bu alandaki en etkin figürlerden olan Weiwei’i, ülkemizdeki ilk kişisel sergisi vesilesiyle daha yakından tanıma fırsatına eriştik. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) izleyiciyle buluşan “Ai Weiwei Porselene Dair” başlıklı sergi, sanatçının 100’ü aşkın eserini bir araya getirerek en kapsamlı sergilerinden biri olarak ün kazandı. Weiwei’in pratiğinde hem kavramsal hem de biçimsel açıdan çok önemli bir yere sahip porselen üretimlerinin yer aldığı seçkide, video, duvar kâğıdı ve fotoğraf çalışmaları da içeriği zenginleştirmiş.

Ai Weiwei’in protest ve aktivist kimliğiyle sanatçı duyarlılığı bir araya gelince, altında kuvvetli söylemlerin yattığı, kimi zaman ironik kimi zamansa dramatik işler karşımıza çıkıyor. Sanatçının neredeyse manifestosu olmaya varacak düzeyde üretimlerine adapte ettiği; putları kırma, yeniden üretme, taklit ve sahicilik gibi kavramlar üzerinden yaşam öyküsünden izler de taşıyan görsel anlatıyı çok başarılı buldum. Ai Weiwei denince ikonik çalışmalardan söz etmemek olmaz. Geleneksel Çin el sanatlarına yaklaşımı, kültürel miras ve tarihten günümüze aktarılan sanatsal tabulara dair eleştirisiyle izleyiciyi kendi sorgulamasına davet eden Weiwei’nin, bir anlamda zamanımızın en tanınmış sanatçısı olmasının yolunu açan Ayçekirdekleri yerleştirmesini görebileceğinizin müjdesini de verelim.

Benim için sergideki en özel çalışmalardan biri “Tomurcuklar” yerleştirmesi diyebilirim. Ai Weiwei, 2001 yılında tutuklanması ve 81 gün boyunca alıkonmasının ardından pasaportuna el konularak stüdyo evinin çevresine yerleştirilen kameralarla gözetim altında tutulmuştu. Buna tepki olarak; pasaportu iade edilinceye kadar her gün stüdyosunun dışındaki bisikletinin sepetine bir demet taze çiçek yerleştireceğini duyuran ve bu çiçeklerin fotoğrafını da sosyal medyada paylaşan sanatçının destekçileri, #flowersforfreedom (özgürlük için çiçekler) etiketiyle durumu tüm dünyanın duymasını sağladılar. Pasaportunun iade edilmesiyle son bulan hareket, ardında “İçi Çiçek Dolu Porselen Bisiklet sepeti ve Çiçekli Tabak” gibi işler bıraktı. Her biri porselenden üretilmiş yapıtlardan biri olan “Tomurcuklar”ın, gerçek çiçek fotoğraflarının bezendiği bir duvar kağıdı eşliğinde sergilenmesini çok etkili buldum. Yine bu yerleştirmenin bir devamı gibi görebileceğimiz Ai’ın bisikleti ise müze girişinde izleyicileri karşılıyor.

Daha önce Royal Academy of Arts’taki sergisinde, büyük, siyah, demir hücre benzeri kutular içerisine yerleştirilmiş ve yalnızca küçük bir pencereden görülebilen, heykellerle kurgulanmış gözetim sahnelerinin videosunu bu sergide izlemek de heyecan vericiydi. Sanatçının, tutuklu kaldığı süre boyunca her anında peşindeki askerlerin göz hapsinde bulunduğunu, sürekli takip edildiğini gördüğümüz video, bana Orwell’in meşhur 1984 yapıtını anımsattı.

Bana göre serginin yıldızı olan bir diğer bölüm “Odysseia”nın bulunduğu odaydı. Homeros’un ünlü yapıtından adını alan çok büyük ölçekteki duvar kağıdı, biçimsel olarak Yunan ve Mısır seramiklerindeki desenleri andırırken dikkatli bir gözle bakıldığında tam anlamıyla günümüze ışık tutuyor. Tüm dünyayı kasıp kavuran mülteci krizini ele aldığı yerleştirmesinde Weiwei; Yolculuk, Denizi Geçmek, Sığınmacı Kampları gibi başlıklar altında, bugün hepimizin seyirci kaldığı bir dramı sanat tarihsel referanslarla hafızalara kazıyor.

Yine bu bölümde yer alan legolarla monokrom olarak adeta örülmüş triptik eseri, muazzam bir fikirsel derinliğe sahip. En meşhur eserlerinden olan “Han Hanedanı Vazosunu Düşürmek”, sanatçının 2000 yıllık bir vazoyu yere düşürdüğü ikonoklastik eyleminin üç enstantanesini gösteriyor. Sorgulanmadan kabullenilmiş her türden düşünce ve yargıya karşı tutumunu, tabulaştırılmış değer sistemlerini şiddetli bir yolla dönüştürerek ilan eden Weiwei, bu konuda biz sanatseverlerin zihnini bulandırma sorumluluğunu da layığıyla yerine getiriyor bana göre. Şimdiden sanat tarihine geçmiş sayılan Ai Weiwei’in açtığı yolu yakından izlemek ilham ve heyecan vericiydi. Sergi, 28 Ocak’a dek mutlaka görülmeli.

 


print