TAZE SERGİLER REHBERİ

Ekim ayının son günlerinde, sanat sezonundaki canlılık hız kesmeden sürüyor. Haftanın taze sergilerinden bir seçki hazırladım bu hafta sizlere.

Haftalardır merakla beklediğim bir sergi sonunda kapılarını açtı. Contemporary İstanbul Top 10 seçkimde de işaret ettiğim Huo Rf’nin ikinci kişisel sergisi “Tersten Hikâyeler” Pi Artworks İstanbul’da izleyiciyle buluştu. Bir grup genç sanatçının kurduğu inisiyatif Signs of Time’dan kendisine ve işlerine aşina olanlar vardır. Kişisel sergisinde ise iki yıllık derin bir çalışmanın ürünü, Homotopia kolajlarını bir araya getiren Huo Rf; polaroid fotoğraflar, kumaş, kaplama malzemeleri ve bulunmuş nesneler aracılığıyla yarattığı hikâyelerde, kendi yaşamına dair ipuçlarıyla bizi baş başa bırakıyor. Sanat pratiğinin temel meselelerinden olan toplumsal normlar, kimlik tanımları, sosyo-kültürel önyargılar ve bireyin açmazları gibi konuları, gündelik hayatın yalın çerçevesinden bakarak irdeleyen sanatçı, her biri kendi öyküsünü anlatan işler ortaya koyuyor. Küratörlüğünü Nicole O’Rourke’un üstlendiği sergi kapsamında hazırlanan sanatçı kitabı ise Gülsün Karamustafa, Hera Büyüktaşçıyan gibi isimlerin metinleriyle daha da zenginleşmiş. “Tersten Hikâyeler”, 25 Kasım tarihine dek mutlaka görülmeli.

Uzun zamandır takibimde olan, politik işleriyle dikkat çeken Nasan Tur’un kişisel sergisini İstanbul’da izleme fırsatı bulduğuma çok sevindim. Dirimart Dolapdere’de açılan “Gözümdeki Kıymık” başlıklı sergi, Tur’un geniş bir yelpazeye yayılan üretim tekniğinin de özeti niteliğinde. Theodor W. Adorno’nun Minima Moralia kitabındaki  “Gözünüzdeki kıymık en iyi büyüteçtir.” aforizmasından yola çıkan sanatçı, gözdeki kıymığı görme yetisine zarar verecek bir şey yerine, görmenin ne olduğunu düşünmeye dair imkânları doğuran bir metafor olarak ele alıyor. Sanatçı, kendisinin eleştirel üretim pratiğinden alışık olduğumuz üzere iktidar, varlık ve statü sembollerinin kanıksanmış etkilerini tartışmaya açarak bu kavramların gücü arkasına saklananlara odaklanıyor. Sorgusuzca kabullenilmiş değerler sisteminin geçiciliğine ve ona ait elemanların savunmasızlığına dikkat çeken Tur, kendine has hicivli üslubuyla izleyiciye soru sormayı da ihmal etmiyor. Oldukça kuvvetli işleriyle, uluslararası düzeyde bir çağdaş sanatçı olan Tur’un sergisini kaçırmayın derim, 3 Aralık son gün.

Türkiye’de 1970-80 yılları arasında hareketlenen kavramsal sanatın öncülerinden Serhat Kiraz’ın “Analemma” adlı sergisi Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde devam ediyor. Astronomide, bir gök cisminin (genellikle Güneş’in) bir başka gök cisminden (genellikle Dünya’dan) gözlendiği zaman, gökküre üzerinde günün belli bir anındaki ortalama konumuna göre yıl içerisindeki hareketini gösteren eğriyi ifade eden “Analemma” teriminden yola çıkan sanatçı, kendi Analemma eğrisini görünür kılıyor. Kiraz’ın üretim pratiğinde vardığı son noktaya kadar hangi aşamalardan geçtiğinin bir göstergesi niteliğindeki sergi, videodan enstalasyona uzanan zengin içeriğiyle göz dolduruyor. Sanatçının deyimiyle bir yeniden doğuş haline gelen “Analemma” sergisini, 4 Kasım tarihine dek izleyebilirsiniz.


print