GÜNCEL SERGİLER

 

Öncelikle, 24 Şubat’ta Pera Müzesi,nde açılan  Giorgio de Chirico sergisi, sanatçının yaklaşık 70 resim, 2 litografi serisi ve 10 heykelini bir araya getiriyor. Metafizik sanatının öncüsü, 20. yüzyılın en sıra dışı sanatçılarından biri olan Chirico’yu ilk kez Türkiye’de görmek oldukça sevindirici. Bu sergide, 1909 tarihli, sanatçının en erken dönem eserlerinden birini ve 1920’lerden 1970’lere uzanan son dönem yapıtlarını geniş bir yelpazede 1 Mayıs’a kadar görmek mümkün.YAKINDA-Giorgio-de-Chirico-@-PERA-MUZESI-Subat-2016.-Fotograf-Philippe-Halsman-1951-Giorgio-de-Chiri

 

Chirico sergisine eş zamanlı olarak yine Pera Müzesi’nde açılan “Anı ve Süreklilik” isimli sergide ise Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturulmaya başladığı  “Huma Kabakcı Koleksiyonu”nu 1 Mayıs’a dek izlemek mümkün. Bir koleksiyoner olarak oldukça ilgimi çeken bu serginin Türkiye’de az sayıda, bilinçli ve sürekliliği olan koleksiyonların en önemlilerinden biri olduğunu düşünüyorum. Nahit Bey’in başlatmış olduğu ve bir sonraki dönem sanatçıları ile Humma Kabakçı’nın devam ettirdiği bu koleksiyonda,  farklı kuşakların koleksiyona katkısının yanı sıra, bütününe ait iç tutarlılığı ve zaman içerisindeki dönüşümlerini açıkça görmek mümkün.pera-muzesi-nde-koleksiyonerlige-isik-tutan-bir-8188080_x_5845_o

 

İhsan Oturmak‘ın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi ise 12 Şubat’ta Depo’da sanatseverlerle buluştu. Daha evvel bir röportajı ile tanıdığım, 1987 Diyarbakır doğumlu sanatçın ilginç hikayesine bu sergide bir kez daha tanık olmak benim için oldukça farklı bir deneyim oldu. Başarıları ile uluslararası düzeyde bir görünürlük kazanmış olan sanatçının bu sergisi  için bir araya getirilen, siyah, mavi formalı çocuk kümeleri tekrar duygusu uyandıracak  şekilde kurgulanmış. “Üç Kusurlu İşlem –  Aşiret, Mektep, Medeniyet” isimli sergide sanatçı aşiretten mektebe doğru bir seri üretim gibi ilerleyen medeniyet anlatısını ve devletin kutsal işlemler olarak tasarladığı toplumsal kontrol mekanizmalarını ele alıyor. 13 Mart tarihine dek izleyebileceğiniz sergi öğretme, eğitme ve hizaya getirme olgularına da eleştirel bir gözle bakma şansını beraberinde getiriyor.ihsan-oturmak

 

Bu haftanın önemli sergilerinden bir diğeri ise 18 Şubat’ta Dirimart Galeri’de izleyici ile buluşan; Wang Qingsong’un “Tek Dünya, Tek Rüya” başlıklı sergisi.  1966 Çin doğumlu Qingsong’un İstanbul’daki bu ilk kişisel sergisinde sanatçı, 2004-2014 yılları arasında gerçekleştirdiği çalışmalarından bir seçki sunuyor. Dünyevi olan ile manevi olan arasındaki belirsiz sınıra işaret eden sekiz fotoğraf çalışmasını bir araya getiren sanatçının sergide yer alan en dikkat çekici işi ise en iyi üniversite ve şirketlerin logolarını, renkli tebeşirlerle çizdiği dev karatahtadan oluşan diptik çalışmasıydı kanımca. Sergi 13 Mart’a dek görülebilir.

1000-2

1000-2

 

19 Şubat’ta Mixer’in Sıraselviler’deki yeni mekanında açılan “Masturbation” isimli karma sergi ise Bora Akıncıtürk, Turan Aksoy, Ferzan Aktaş, Burak Ata, Basako, Damla Baş, Zeynep Beler, Antonio Cosentino ve daha pek çoğu  gibi yeni dönem genç kuşak sanatçılarını  bir ayara getiriyor. Oldukça dinamik bir yapıya sahip olan bu sergi mastürbasyon kelimesinin ilk anlamı ile sanatçıların üretim sürecinde aldıkları haz arasındaki denklik durumunu ele alıyor. Sanatçının üretim sürecinde kendisiyle baş başa kalma ve dışarıdan soyutlanma durumuna ve bu zaman dilimindeki yalnızlaşmanın açık bir isyana dönüşebileceğine vurgu yapan sergi 26 Mart tarihine kadar izlenebilir.


print