LONDRA İZLENİMLERİ

Hafta başı yaptığım Londra seyahatim sanatsal açıdan oldukça doyurucu geçti. Favorim olan müze ve galerilerin güncel programlarını keyifle izledim, izlenimlerimi sizlerle de paylaşmak istedim.

Royal Academy of Arts, Belçika’nın usta modernist ressamlarından James Ensor sergisine yer veriyor. Ensor, tüm hayatını doğduğu kent olan Ostend’da geçirmiş olmasına rağmen, o dönemde Avrupa’yı kasıp kavuran Ekspresyonizm rüzgarına dahil olmayı başarmış. Serginin küratörlüğünü yine Belçikalı bir sanatçı olan Luc Tuymans’ın yapmış olmasını, çağdaş bir gözün modernizm zincirinin kayda değer bir halkasını günümüze eklemlemesi açısından çok önemli buldum. James Ensor, dışavurumcu resim tekniğini, sembolik ve sürrealist anlatım biçimiyle süsleyerek kendine has çarpıcı üslubunu ortaya koymuş biri. Kariyeri boyunca tutucu sanat eğitimi geleneğine baş kaldıran sanatçının “Intrigue” isimli sergisini büyülenerek izledim desem yeridir. Ziyaretçileri boğmadan az-öz mantığıyla kurgulanmış sergide, iskeletler, maskeler ve ürkütücü yüzlerin arasından geçerken Ensor’un sivri eleştirilerini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Manzaraların yanı sıra kalabalık, renkli ve kaotik kompozisyonların yer aldığı desenler ve resimler, hem teatral hem metaforik çalışmalar olarak göz dolduruyor.

james-ensor-afternoon-in-ostend

Tüm o canlı, hiciv dolu işlerin yanında “Afternoon in Ostend” isimli eser gözümü alamadım diyebilirim. Gerek dışavurumcu fırçası gerek yalın ama derinlikli anlatımıyla bana göre harika bir modernist örnek. Ensor’un sanatına çağdaş bir ismin merceğinden bakmak isteyenler için sergi 29 Ocak’a kadar devam ediyor.

2939

Tate Modern’de ise şimdiye dek müzikal kariyeriyle tanıdığımız Elton John’un fotoğraf koleksiyonu sergileniyor. “Radical Eye” ismini taşıyan sergi, Elton John’un fotoğraf alanında topladığı işleri, tematik bir düzende temsil ediyor. Eserlerin sanatsal bağlamda taşıdığı değerin ötesinde, çerçevesinden paspartusuna kadar biçimsel olarak tüm detaylarının incelikle düşünülmüş olması beni çok etkiledi.

_88664340_elton_john_bayerself-portrait

Çoğunlukla modernist yönelimde buluşan fotoğrafların hepsi siyah-beyazdı ve bu yönüyle koleksiyon-konsept ilişkisinin önemini bana hatırlattı. Ünlü isimlerin portrelerinden nü’lere, deneyselden belgesele ve kavramsala kadar pek çok farklı janra ait eserler birbiriyle müthiş bir uyum içindeydi.

man-ray-5825d9f8e8026-5825da9c791aa

Man Ray gibi fotoğraf ustalarının yanında Moholy-Nagy, Rodchenko gibi Bauhaus ekolünden tanıdığımız sanatçıları görmek şaşırtıcı olduğu kadar keyifliydi. Yolunuz düşerse 7 Mayıs’a dek ziyarete açık olacak.

raffi_kalenderian_spirit_guides

Saatchi’de devam eden sergi, günümüz üretimleri arasından geleceğin sanatçılarına ilham olabilecek genç isimlerin çalışmalarını bir araya getiriyor. Farklı medya ve tekniklerde çalışan sanatçıların işlerini içeren “Painters’ Painters” isimli seçki, günümüz resminin ilerleme aşamalarını takip etmek açısından başarılı bir dokümantasyon olmuş.

20091124023620_dexterdalwoodgreenhouse

Bu sergide benim keşiflerim; sıra dışı resimsel tekniği ve doğayı betimleme biçimiyle ilgimi çeken Raffi Kalenderian, gerçekliği özgün bir görsel dizayn ve renk kullanımıyla yorumlayan Dexter Dalwood, farklı elementleri tek bir düzlemde bir araya getirip hem lirik hem de illüstratif bir anlatım yakalayan David Salle ve agresif dışavurumcu ifadesi, dinamik renk seçimiyle grafitiye göz kırpan Bjarne Melgaard oldu. Pentürün geleceğine dair ipuçları almak isteyenler için sergi, 28 Şubat’a dek izlenebilir.

david_salle_4

bjarne_melgaard_fear

Londra’da benim için en heyecan verici olansa hayranı olduğum sanatçı Anselm Kiefer’in White Cube galerideki sergisiydi. Sanatçının yepyeni eserlerini muhteşem bir küratöryel kurguyla izleme fırsatı bulduğum seçkiye bir sonraki yazımda detaylıca yer vermek istedim.


print