Arter / Mat Collishaw “Hayalet Görüntü”

01_insects_jp180909mat-collishaw

Açıldığından bugüne kadar gerçekleştirdiği farklı sergiler ile beğendiğim Arter Mayıs ayında İngiliz sanatçı Mat Collishaw’a ev sahipliği yapıyor. 1966 doğumlu İngiliz sanatçı, 80’li yıllarda oluşan genç Britanyalı sanatçılar grubunun bir üyesidir. Mart ayında Londra’da Blain Southern Galerisi’nde “ This is not an Exit” adlı sergisini izlediğim sanatçının bu açılışını dört gözle bekliyordum. Her show’u ses getiren Collishaw’ın İstanbul’da olması sanatseverler için büyük bir şans diye düşünüyorum.

2000-2013 yılları arasında ürettiği çalışmalarının olduğu sergide Collishaw, Vehbi Koç Vakfı desteğiyle hayata geçirdiği “Ödüllü Mahsul” adlı video yerleştirmesi de dünyada ilk kez “Hayalet Görüntü” sergisi kapsamında gösteriliyor.

Serginin genel kavramı “optik illüzyon” etrafında toplanmış. İnsan doğasının karanlık yüzünü araştıran İngiliz sanatçı kullandığı farklı teknik ve stillerle çağdaş imajlar ortaya çıkarıyor. Ölüm-hayat, nefret, iğrenme, cazibe gibi konular sanatçının icra ettiği sanatın temel taşları. Mekânın giriş katında cam kutulara yerleştirilmiş çiçek heykeller, Charles Baudelair’in “Les Fleurs de Mal” adlı şiir kitabına bir göndermede bulunuyor. Uzaktan baktığımda bütün cezbedici özelliği ile beni kendine çeken bu çalışma, yakınlaştıkça çirkinleşiyor öyle ki insan eti dokusunu andıran deforme çiçeklerin üzeri yara ve çıbanlarla kaplanmış. Collishaw acı ile hazzı, grotesk ile güzelliği o kadar güzel ve net bir şekilde ifade etmiş ki eserlerin önünden bir süre ayrılamadım. Muhteşem eserlerin arasında dolaşırken,“ Süper Gözetim” 2010 adlı çalışma dikkatimi çekiyor. Üzerinde Azize Teresa’nın imgesinin olduğu polimerden üretilmiş mermer benzeri bir duvar heykelinin arkasında bulunan ışık huzmesi, yukarı ve aşağı doğru hareket ediyor öyle ki heykele hem ruhani hem de cinsellik duygusunu yüklüyor.

Merdivenleri çıkarken duvarlarda asılı olan barok tarzı karanlık fotoğraflarda sergiye ayrı bir tat katmış.

İstismar edilen çocuklar ile alakalı “Ganimedes” adlı işi de mitolojik bir hikayeye atıf yaparken, Homoseksüaliteye de bir göndermede bulunuyor. Projeksiyonların, videoların fotoğrafların ve yerleştirmelerin olduğu sergide iki ayrı çalışma var ki yazmadan geçemeyeceğim. “Yalnız Senin Gözlerin İçin” 2010 Bir direk dansçısının performansını kaydeden sanatçı, görüntü ve sesi yavaşlatarak hem izleyiciyi tahrik eder, hem de dansçının azap içindeki isteksiz halini bizlere aktarır. 3 ekranlı ikon çerçeveler içinde gösterilen video eseri geleneksel ile çağdaş olguların birlikteliğini vurgulaması açısından önemli.
“Ödüllü mahsul “2013 başlıklı fotoğrafın bilgisayar ile canlandırılmış versiyonu inanılmazdı. Genç yaşta intihar eden ünlü foto muhabiri Kevin Carter’ın Sudan’daki kıtlık sırasında çektiği bu fotoğraf ödül aldı. Vehbi Koç vakfı desteği ile gerçekleşen bu çalışma serginin önemli parçalarından.

Kalabalık sergi mekanından ayrılırken Arter’e getirdiği kaliteli sergiler için ve Türk insanının sanat konusunda ufkunu açtığı için teşekkür etmek istiyorum.

Önümüzdeki günlerde Pera Palas’ta açılacak olan “Manolo Valdes” sergisini heyecanla bekliyorum ve sizlere de devam eden sergilerden Gülin Hayat Topdemir’in “ Kara Kutu” ( Galeri Zilberman), Hale Tenger’in “ Yıldızlarda Dans” ( Galeri Nev),Fırat Engin’in “ Karartma” ( Art On Galeri),İnci Furni’nin “Same Thing Every Day” ( Rampa), “Bir Ermeni Ailesinin Yitik Geçmişine Tanıklıklar: Dildilian” ( Depo İstanbul) ve Emir Uras’ın “ Kutsal” ( C.A.M) isimli sergilerini görmenizi öneririm.


print