ARTINTERNATIONAL 2014 TOP 10

25 Eylül’de kaplılarını ikinci kez Haliç Kongre Merkezi’nde açan Artinternational dört gün boyunca yaz sezonu ardından sanat piyasasını oldukça hızlandırdı. 24 ülkeden, 80 galeri ve 400’den fazla sanatçının katıldığı bu büyük etkinlik 10 binlerce sanat severin ve özellikle kolesiyonerlerin adeta ibadet mekanına dönüştü. Joan Miró’dan Andy Warhol’a, Banksy’den aAnish Kapoor’a, Marina Abramovic’ten Ai Weiwei’e, modern ve çağdaş sanatın usta isimlerinin eserleri sanat serverler tarafından büyük ilgi gördü. Bir koleksiyoner olarak izlemekten zevk aldığım eserleri hazırladığım “Artinternational 2014 top 10” listesi ile sizlerle paylaşmak isterim.

Mekanın girişinde Paul Kasmin Gallery’nin sadece Taner Ceylan’a özel olarak ayırmış olduğu stand ile başlıyoruz. Resimlerinde çarpıcı ve iddalı sahneler görmeye alışkın olduğumuz sanatçının “Ay Masalı” isimli ilk heykeli izleyenler için oldukça sürpriz oldu. Standın tam ortasında yer alan “Ay Teni” isimli yeni tablosu ise adeta romantizmin babası Caspar David Friedrich tablolarını andırıyordu.

Çok ses getiren bir diğer isim ise Katalan sanatçı Jaume Plensa’idi. Fuarın “By The Waterside” bölümünde yer alan “TRIPTYCH” isimli meditasyon yapan heykeli Mario Mauroner Gallery ile izleyiciye ulaştı. Lelong Gallery’nin standında gördüğüm “Sanna in Umea” isimli diğer Plensa heykeli ise deforme edilmiş formu ile algımızı baştan çıkartan bir eserdi. Kamusal alanlara yerleştirilen devasa heykelleriyle çok konuşulan Plensa’nın bu inanılmaz eseri ise 235 bin euro’ya Türkiye’de sahibini buldu.

Kişiliğine ve eserlerine çok saygı duyduğum sanatçı Hüseyin Bahri Alptekin’in “Ah Odessa” isimli eseri fuar alanında en dikkat çekici işlerden biriydi. Rampa’nın temsil ettiği sanatçı 1990’ lardan bu yana sanatsal üretiminde küreselleşmenin etkileri, göç ve sürgün, kültürlerarası imge dolaşımı, imzasız üretimler gibi temaları işliyor. Fotoğraf yerleştirmeleri, kolajlar, videolar, objeler gibi eserlerinde birçok farklı malzeme ve yöntemler kullanan sanatçının “Ah Odessa” isimli eseri dibond üzerine fotoğraf baskı olarak  sergilendi.

1985 doğumlu genç sanatçı Erdem Taşdelen’in son derece eğlenceli bulduğum bir işi  Non Galeri standında karşımıza çıkıyor. Eserlerinde dil, metin ve kimlik sorgulamasını konu alan genç sanatçı “Seni…” isimli eseriyle Türkçe şarkılar arasından “Seni” ile başlayan kısımların bir listesini diasek baskı olarak sergiliyordu.

Kışkırtıcı performansları ile tanınan ve “Anne Ben Barbar mıyım?” isimli bienleden hatırlayacağınız sanatçı Santiago Sierra, ekonomik sömürü, düşük ücretler, fuhuş ve günümüz düzeni üzerine çalıştığı eserlerinden biri olan “The Trap” isimli fotoğrafı ile fuarda ki yerini alıyordu.

Sanatorium’un yıldızı parlayan genç sanatçılarından Sergen Şehitoğlu da “Kill The Memories” isimli serisinden bir fotoğraf işini sergiliyordu. Görüntüler, web kamerası aracılığıyla müşterileriyle ilişkiye giren genç bir kadına ait. Sosyal medyanın esiri olduğumuz bu dönemde, internet ortamında “ilişkiye” giren bu kadının, arzu nesnesi olan konumunu, bizlere onun sadece yüzünü sunarak algılarımızı bulandırmayı hedefleyen bir eserdi.

Andersson Sandstrom’dan Assa Kauppi imzalı “The Race is Over” adlı bronz heykeller ise bir dizi yüzücüyü figürü yan yana, farklı kaidelerde gösteriyordu. 95 bin Euro gibi oldukça yüksek bir fiyata satılmış olan bu heykel fuarda dikkat çeken işler arasındaydı.

Yine aynı galeride yer alan, yıldız sanatçılardan Tony Cragg’in ahşap heykeli hem işçilik hem de form anlamında baş döndüren işlerdendi. Etrafında gezdikçe fark edilen, adeta zamanın ve hızın içine gömülmüş olan portreler oldukça fütüristik bir hava yaratıyordu.

Zilberman Galeri’de yer alan bir diğer isim de çok sevdiğim ve çok cesur bulduğum sanatçımız Şükran Moral’di. Ünlü performans sanatçısı Moral bu fuarda farklı çalışmaları ile yine kadını ve şiddeti sorguluyordu.

Son olarak Athr Gallery’de yer alan Ahmed Mater’in “Metropolis” isimli fotoğrafı çok uzaktan almış olduğu kadrajı ve anıtsal boyutları ile oldukça büyüleyiciydi. Kutsal topraklarda Kabe’yi çok uzaktan kadrajlayan manzara fotoğrafı ile sanatçı islam kültürü ve küreselleşmeyi sorguluyor.

 

 


print