HAFTANIN SANATÇISI İLE KISA KISA – LEYLA EMADİ

Çalışmalarında tüfek, halat, el bombası vb imgeleri sıkça kullanıyorsun. Tercihini oluşturan süreçten bahsedebilir misin?

Aslında ilk başlarda bu bir tercih değildi… Çocukluğumda kendimi içinde bulduğum kaotik ortamın  vatanıma, o vatanın içinde bulunan her bireye, aileme ve tabi ki bana yaşattıklarıyla başladı… İran devrimini yaşamak ardından dilini hiç bilmediğin bir ülkeye göç ve orada var olma çabası bir çocuk için savaşın ortasında kalmakla eşdeğer… Dolayısıyla yıllarca biriktirdiğim her olgu ve duygu bu imgeleri sıkça kullanmamın asıl sebebi. Tabii Türkiye’ye de 80’lerde gelip yerleşmek ve benzer kaotik durumları burada da yasamak bu imgeleri pekiştirdi.

Kelimeler, deyişler ve şarkı sözlerinin hepsi referanslara dayanıyor mu? Bu kaynakları seçme nedenlerin neler?

İşlerimde yazıyı kullanmayı çok seviyorum, geriye dönüp baktığımda ilk işlerimden bugüne hep yazıyı kullanmışım… Kimi zaman konu neyi gerektiriyorsa ona uygun bir deyiş ya da kelime kimi zaman ise kafamı oldum olası meşgul eden ve bende yer eden kavramlar üzerine düşünüp çıkardığım yazılar oluyor, yani referansım hep kendi yaşadıklarımdan çıkarımlarım…

Beton malzemeyi kullanmanın biçim dışında kavramsal bir bağlantısı var mı?

Betonu kullanmamın aslında biçimden öte kavramsal bir sebebi var… Çocukluğumuzda bizlere empoze edilen sözleri, bakışları ve kalıpları irdelediğim, üstüne kafa yorduğum bir dönemde gelişti… Öncelikle ailemizde, ardından toplumun farklı kesimlerinde yüklenen ‘değer’ yargıları… Çok sevdiklerimiz tarafından bizleri ‘eğitmek’, ‘düzeltmek’, ‘hizaya sokmak’ adına söylenmiş onca söz kalıbını, çocuk yüreklerimize taş oturmuşcasına sığdırmaya ve sindirmeye çalıştık… Yüreklere oturmuş o taştan arınma çabası beton işler.


print