HAFTANIN SERGİLERİ

Kişiselden kolektife oldukça iddialı sergilerle Şubat ayına veda ediyoruz. Bu hafta derlememde Cihangir’den Mecidiyeköy’e uzanan keyifli bir rota paylaşmak istedim sizlerle.

Daire Sanat, sanatçı-küratör işbirliğine farklı bir açıdan ışık tutan “#workinprogress” başlıklı etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Ahmet Aydın Atmaca, Mehmet Öğüt ve Fırat Arapoğlu’nun kolektif projesi, bir üretimin sanat yapıtı olarak tanımlanma sürecinde geçirdiği evrime odaklanıyor. Bildiğimiz anlamda sanat eseri olarak tanımlanamayan çalışmalar; bir arada sunulduğunda oluşturdukları kavramsal yapıyla, sergileme ve arşivleme arasındaki ortaklık ve ayrışmaya aracı oluyor. Çağdaş sanat ortamında kanıksanmış estetik kalıpları sorgulayan projenin yenilikçi bir bakış açısı getirdiğini düşünüyorum. Modernizm ile başlayan eser yaratım sürecine odaklanma yaklaşımını derinleştiren ekip, dökümanlar, ses kayıtları ve görüntüler eşliğinde serginin fikirsel hazırlık sürecini izleyiciye adeta yaşatıyor. Çoğunlukla final noktasında dahil olduğumuz projelerin arkasında yatan aşamaları gözlemlemek isteyenler 6 Nisan’a kadar sergiyi ziyaret edebilirler.

Galerist, ikonik sanatçımız Semiha Berksoy’un “Portreler” sergisini izleyiciyle buluşturdu. Ressam, şair, aktris, performans sanatçısı kimlikleriyle, sınırsız yaratıcılığını ve coşkusunu her dala yansıtan Berksoy’un portreler serisi, adeta bir fotoğraf albümü niteliğinde. Sanatçı bir aileden gelen ve anılarına damga vuran pek çok değerli şahsiyetle etrafı kuşatılmış olan Berksoy, resmettiği kişilerin ifadelerini yansıtma konusundaki ustalığıyla izleyiciyi büyülüyor. “Nesneye gerçeklik veren şey sadece ifadededir.” deyişiyle görünenin arkasındaki dünyanın kapılarına açan sanatçı, dışavurumcu üslubunun tahayyüllerle buluştuğu müthiş bir evren yaratıyor. Kendi iç dünyasından taşanları, portrelerdeki kişilerin hikâyeleri ile birleştiren Berksoy; bitmek bilmeyen enerjisini fırçasına, rengarenk zihnini ise karakterlerin yüzlerine yansıtmış diyebilirim. Bu etkileyici sergiyi, 23 Mart’a kadar mutlaka görmelisiniz.

Son zamanlarda katıldığı pek çok sergiyle adından söz ettiren İhsan Oturmak, galeri Öktem&Aykut’ta izleyiciyle buluşuyor. Çağdaş sanat hafızasında yer edinmiş özgün figüratif üslubuyla toplumsal meselelerin gerisinde yatan mekanizmaları irdeleyen Oturmak, hepimiz için tanıdık fenomenlerin rol oynadığı sahneler kurguluyor. “Açık Stratejiler Dizisi” başlıklı sergisinde, Türkiye’nin sosyokültürel düzlemdeki katman ve kodlarının bir özetini çıkaran Oturmak; güç, iktidar, kimlik, sınıf, çatışma, ayrışma, kanıksama gibi yapıların nasıl tesis edildiğine dair başarılı bir okuma sunuyor. İhsan’ın, yalın sembolik göndermelerle oldukça derin yorumlara zemin hazırladığı işlerini severek takip ediyorum. Bu sergisini de kaçırmamanızı öneririm, 23 Mart son gün.

Beğeniyle izlediğim sanatçılar arasında yer alan Kezban Arca Batıbeki’nin yeni sergisi ise bu ayın güzel haberlerinden. Mecidiyeköy’de açılan PİLEVNELİ Project’in ev sahipliği yaptığı “Vaad Edilmemiş Topraklar”, içinde bulunduğumu döneme damgasını vurmuş olan mülteci krizi ve göç hikâyelerine ışık tutuyor. Yuva, yurt, ev olarak betimledikleri coğrafyalardan istemli ya da istemsiz ayrılmak durumunda kalanların öykülerini kolajlarına yansıtan Batıbeki, hassas bir temayı ajitasyona düşmeden başarıyla ele alıyor. Hem biçimsel dilinde hem de içeriği ifade etme pratiğinde titiz bir yaklaşım gösteren Batıbeki, bu sergisindeki yetkinliğiyle de beni şaşırtmadı. 24 Mart’a dek mutlaka görün derim.


print