Etrafınızdaki olaylara – olgulara sahip olduğunuz bilgiden sıyrılarak bakmayı hiç denediniz mi? Ergin Çavuşoğlu şu günlerde Rampa’daki üçüncü solo sergisinde, Charles Baudelaire’in ‘Şarap ve Esrar Üzerine’ isimli kitabında değindiği gibi sarhoşlukla gelen zaman ve belleğin dışına çıkabilme becerisinden yola çıkarak bilgi ve gözlemlerini tekrar değerlendiriyor. “Hangi Güneş Seyre Daldı Son Rüyanı?” isimli sergiyle sanatçı, tanrısal olana yakın bir biçimde ve tinsel hislerle hayatı yeniden anlamlandırmaya çalışıyor adeta.
1968 Bulgaristan doğumlu Çavuşoğlu’nun Rampa’daki bu son sergisinde; seyahat, hareket ve göç kavramlarına olan ilgisini neredeyse her yapıtında görmek mümkün. Konuları öncelikle tarihsel bağlamada ele alan fakat sonrasında bu bağlamından kopartarak farklı bir biçimde sunan sanatçının mercek altına aldığı mekanları ve bu mekanlarda bulduğu gerçeküstü durumları izlemek oldukça keyifli ve ilham vericiydi.
Sergide; video, heykel, resim ve fotoğraf gibi farklı malzemelerle üretilmiş eserlerde, zamansallığa ilişkin ya da yersiz hale gelmiş mekânlar sanatçı tarafından özellikle ön plana çıkartılmışlardı. Örneğin; Polyol malzemeden minyatürünü yaptığı “Pece Kaya”sı dünyanın en büyük doğal kemerlerinden biri. Bir kısmı tahrip olsa bile hala Kanada’nın yedi harikasından biri olarak gösterilen bu kaya parçası 1944’teki ziyareti sırasında tıpkı Çavuşoğlu gibi ünlü Fransız sürrealist şair Andre Breton’a da ilham kaynağı olmuştu.
Sanatçının “Lundy, Louis, Barge and Troy” isimli iki kanallı video yerleştirmesi de sergide yer alan çarpıcı eserlerdendi. I. Dünya savaşı sırasında Gelibolu Yarımadası’nda yaşanan deniz muharebelerini ele alan yerleştirmede; ekranlardan biri denizin derinliklerinde, tarihin kayıplarına doğru yol alırken diğer bir ekran suyun altından gökyüzünü gösteriyor ve geleceğin bilinmezliğine doğru uzanıyordu.
Çavuşoğlu’nun baskı üzerine boya ile müdahale ettiği “Gök Kubbenin Katmanları” isimli serisi de oldukça ilgi çekiciydi. Yunan heykellerinden kesitleri boyadığı bu tuvaller bana Amerikalı sanatçı David Salle’in yapıtlarını anımsattı.
Çavuşoğlu’nun izleyeni adeta Dadaist bir ilahiye davet eden bu sergisini 7 Mayıs tarihine dek Rampa Galeri’de görebilirsiniz.
