İSTANBUL’DA MART SERGİLERİ

Sizi zamanda yolculuğa çıkartacak hatta zaman algınızı değiştirecek üç farklı sergiyle tanıştırmak istiyorum bu yazımda. Bu hafta sonu için daha iyi bir plan olabilir mi?

AYŞE GÜL SÜTER – GÖRÜNMEZ HAREKET – PG ART GALLERY

Pg Art Gallery 2 Nisan’a dek Ayşe Gül Süter’in ‘Görünmez Hareket’ adlı ikinci kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor olacak. İlk kişisel sergisinin devamı niteliğindeki bu sergide Süter, hareket, ışık, etkileşim ve mekan olgularını yeni medya pratikleriyle harmanlıyor. Animasyon eğitimi alan sanatçının harekete olan duyarlılığını eserlerinde kolaylıkla izlemek mümkün. Sergi, yaşamı mikroskopik düzeneklerle incelerken bunları karışık tekniklerle soyutlamaya odaklanıyor. Gözle algılanamayan organizmaların mikro hareketlerinin hayat enerjisinin kaynağı olduğuna vurgu yapan sanatçının sergide yer alan cam heykelleri de bir o kadar dikkat çekici.
Galeri mekanının neredeyse yarısına hakim olan yerleştirmede ise, sanatçının biyolog Joseph A. DeGiorgis ile yürüttüğü gezi ve araştırma projelerinin bir dokümantasyonu yer alıyor. Süter, yerleştirmesinde, organizmaların hareket, renk ve doku farklılıklarını incelerken, bu biyolojik oluşumları ‘canlı-görüntüleme’ tekniği ile sunarak izleyiciye yeni bir deneyim yaşatıyor. Bilimsel ve sanatsal çizginin yan yana durduğu bu sergiyi mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

HAZİNE ODASI – ART50.NET – KARMA SERGİ – ADAHAN İSTANBUL OTEL

Art50.net’in bu yılki ilk sergisi “Hazine Odası” ise, 13 Mart’ta Adahan İstanbul Otel’de sanatseverlerle buluştu. Bu sergi ile kendinizi Adahan’ın saklı ve otantik mekanında zamanı belli olmayan fantastik bir hikayenin ortasında bulamanız mümkün. Sergide, Aslı Dinç, Ece Kalabak, Genco Gülan, Gözde Başkent, Haydar Akdağ, Lale Delibaş, Özgür Demirci, Rafet Arslan ve Taşkın Esin’in farklı disiplinlerde ürettikleri eserlerine yer veriliyor. Hazine kavramına yeni bir soluk getiren sergide Genco Gülan’ın “Seni Hep Sevdim” isimli eseri dikkatimi çeken bir çalışma oldu. Çok sevdiği eşini kaybeden bir kralın altın tozuna batırarak sakladığı ve eşinden arta kalan üç kemiği betimleyen bu yerleştirme, aslında geride sevgiden başka hiçbir şey bırakamayacağımızı düşündürdü bana. Sergiyi 15 Nisan’a kadar Adahan Otel’de görebilirsiniz.


ERGİN ÇAVUŞOĞLU – HANGİ GÜNEŞ SEYRE DALDI SON RÜYANI? – RAMPA GALER
İ

‘Hangi Güneş Seyre Daldı Son Rüyanı’ ismini, Charles Baudelaire’in “Hangi güneş seyre daldı onun son rüyasını?” dizesiden dönüşümle ele alan, Ergin Çavuşoğlu’ nun üçüncü kişisel sergisi ise RAMPA’ da 7 Mayıs’a dek izlenebilir. Sanatçı bu sorunun karşıladığı metaforik sarhoşluğa dikkat çekerken, insanlardan çok objelerin ve fikirlerin devinimine değiniyor bu sergiyle. Zamansallığa ilişkin ya da yersiz hale gelmiş mekânlar Çavuşoğlu tarafından özellikle ön plana çıkarılıyor. Önceki çalışmalarından da bildiğimiz gibi video, heykel, resim ve fotoğraf gibi farklı disiplinlerde ürettiği eserleriyle, gündelik olandaki güzelliği görmek ve kutlamak adına izleyenleri bir tür Dadaist ilahiye davet ediyor sanatçı.


print