GUIDO CASARETTO – SYNESTHESIA

Bu hafta, elektronik bilginin, farklı malzemenin ve sanat tarihsel referansların iç içe geçtiği, Guido Casaretto’nun son çalışmalarını içeren “Synesthesia” isimli sergisi üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sergi 2 Mayıs tarihine dek Zilberman Galeri’de görülebilir.

Öncelikle Zilberman Galeri’de açılan, ikinci kişisel sergin “Synesthesia”dan biraz bahsedebilir misin? Sergi hangi başlıklar altında toplanıyor?

Antik Yunan’da birleşik duyu anlamına gelen bir terimden adını alan Synesthesia, bir duyunun başka bir duyuyu tetikleyerek birden fazla algı modu yaratmasına neden olan bir olgu. Çalışmalarımda, doğanın algılanma biçimlerini odak noktası olarak aldım ve bunu dijital yöntemlerle yeniden üreterek duyumsama olgusuna yoğunlaştım. Synesthesia, elektronik bilginin, farklı malzemenin ve sanat tarihsel referansların iç içe geçtiği, farklı duyumsamaları üst üste getiren bir sergi.

Geçen serginde çoğunlukla dijital ortamda ürettiğin gerçekçi doğa tezahürleri yer alıyordu. Bu sergide ne tür malzemeler ve konular göreceğiz?

Bir önceki sergimde sayısal tabanlı programlarının mekan işleme sistemi ile olgusal düzlemde mekan algımızın arasındaki ilişkiyi tartmayı hedeflemiştim. Üretim sürecinde söz konusu programların işleme biçimleri ve olgusal olanı taklit etme yöntemleri ile ilgilenmeye başladım. Bu süreçte haptik algı ile optik algı kavramları ile daha yakından ilgilenmeye başladım. Algılananın doku ve detayının, fiziksel uzamının, sık sık sınırlarının belirsizleşmesi, yeni projemin ana hatlarını oluşturdu.

‘Synesthesia’ projesinin ana eksenini oluşturan “haptik” algı denildiğinde, tam olarak bir temastan söz etmiyoruz. Bu olgu, dokunmaya ilişkin olmasına rağmen, fiziksel bir dokunma eylemini zorunlu kılmıyor. Görme eylemi her ikisinde de mevcut olmasına karşın, haptik algıda, gözler dokunma organları gibi işler.  Bu durumda projede amaçladığım bu melezliği ve belirsizliği, sanatsal problematik içerisinde irdelemek için, farklı yöntemlerle rölyef ve heykeller ürettim, dolayısı ile farklı bir medyumdan söz edemeyiz,  fakat her yapıtın üretimi, farklı süreç ve materyalleri kapsıyor.

Üretim sürecinden bahsedecek olursak ne tür olgular ve kavramlar seni etkiliyor?

Bir süreci kapsayacak bir projeye başlarken, geri dönüp düşünmem gerekirse, beni harekete geçiren mekanizmanın merak olduğunu tespit ettim. Söz konusu olgu sanat dizgesi içerisinde bulunmak zorunda değil, fakat araştırma ve düşünce süreci sonunda ulaştığım kavram veya kavramlar kümesinin doğrusal olarak eklenmesi, kendi adıma bu kavramlar üzerinden çalışma sürecini devam edip etmeyeceğimi belirliyor.

Üretimimin erken safhalarında, özetlemem gerekirse, beden mekan ve yüzey yapıları üzerine yoğunlaşmıştım. Bu sürecin doğal bir evirilmesi olarak mekan algısını hem geleneksel yöntemlerle hem sayısal tabanlı düzlemlerde irdelemeye çalıştım.

Sanat tarihinde seni biçim ve içerik konusunun en çok etkileyen sanatçılar kimlerdir?

Pek çok sanatçı ve pek çok şeyden aynı anda etkileniyorum, imge üretirken etkilenmemenin pek mümkün olmadığını düşünüyorum, hatta görsel kültürün, söz konusu dizgesellik sayesinde oluştuğunu düşünüyorum.

 

 

 


print