Ben Tek, Hepiniz! / Yusuf Aygeç

1987 doğumlu genç sanatçımız Yusuf Aygeç’in C.A.M. Galeri’deki ikinci kişisel sergisi “Ben Tek, Hepiniz!” isimli sergisini kaleme almak istedim bu hafta. Aygeç ile ilk kez geçtiğimiz senelerde Contemporary İstanbul’da karşılaşmıştım. Aslında fuarda yer alan “eserleri” beklenenin aksine bir tuval üzerinde iki farklı dünyayı yansıtır nitelikteydi. 2013 yılında Furkan Birgün takma adıyla “Nuka” ile beraber gerçekleştirdikleri ortak projelerinde aynı tuvali paylaşıyorlardı. Tıpkı bir iskambil kağıdı gibi ortadan ikiye ayrılmış, sınırları çizilmiş bu tuvallerin yarısı Aygeç’in yarısı da Nuka’nın imzasını taşıyordu. Birbirlerinden olukça farklı, iki ayrı dile sahip olan sanatçıların bu ilginç fikri göze batmayacak gibi değildi adeta. Yıllardır, egoların doruk yaptığı veya çok kişisel bir alanmış gibi gördüğüm tuvali, iki kişinin paylaşıyor olması zihnimde ters köşe yapan soruları da beraberinde getirmişti. Aslında sanat tarihinde daha öncede gördüğümüz, tanık olduğumuz bir üretim şekliydi bu. Yıllar evvel Basquiat ve Warhol’da aynı tuvali boyamışlardı.CcQMpYhW8AEgQbp

Bu günlerde ise Aygeç sanat tarihinden referanslar taşıyan eserleriyle “Ben Tek, Hepiniz!” diyor C.A.M. Galeri’deki sergisiyle. Bu cümle her ne kadar isyankar gelse de kulağa aksine sanatçı bunun bir yüzleşme olduğuna vurgu yapıyor. Kendisini veya arkadaşlarını resmettiği tuvallerinde hepimizin bildiği masallardan yola çıkıyor sanatçı. Kırmızı Başlıklı Kız denildiğinde içimizde beliren korku, Don Kişot ile hissettiğimiz “ben başarırım” cesareti hepimizin ortak belleği adeta. Çocukken dinleyip belleğimizde yer eden masallar, öğrenilmiş korkular, dayatılmış kurallar, inançlar ve bilinçaltımızın derinlikleri ile yüzleşiyoruz bu sergide. Kolektif bir bellek üzerinden giden bu kişisel hikayenin her anında kendimizden bir şeyler bulmamız mümkün.Dimdik-oil-on-canvas-140cm-110cm-20151

Sanatçının yarattığı bazen absürt bazen de fantastik kompozisyonları ve kalın boya kullanımı da oldukça başarılı. Geneli portrelerden oluşan çalışmalarında Aygeç kendini özgür hissettiği zamanları, kurallar içine sıkışıp kaldığı süreçleri ve değişken duygu durumunu resmetmeye çalışırken ait olduğumuz doğaya dair korkuları da doğanın kendisine hapsetmeyi tercih ediyor. Sergi 28 Mart 2016 tarihinde dek C.A.M. Galeri’de izleyenlerini bekliyor. Wold-and-Red-oilon-canvas-120x100-cm-20151


print