MIAMI’DEN SEVGİLER

2001’den bu yana gerçekleşen Art Basel Miami Beach fuarı şüphesiz tüm dünyadan, yüzlerce galerinin katıldığı ve ziyaretçi sayısında rekorlar kıran en büyük sanat etkinliklerinden biri. Bu seneki fuar macerama bir sonraki yazımda daha geniş ölçekli şekilde yer vereceğim fakat fuara paralel gerçekleştirilen yan etkinlikleri de kaçırmamak adına açılış öncesinde soluğu bir an evvel Miami’de almam gerekiyordu. Uzun süren seyahatim esnasında bana eşlik eden Hasan Bülent Kahraman’ın yeni kitabı “Bakmak Görmek Bir De Bilmek” sayesinde de oldukça keyifli bir yolculuk geçirmiş oldum.

Sanat meraklısından, gece hayatı ve eğlence meraklısına, mimari meraklısından, deniz meraklısına kadar her kesime hitap edecek organizasyonları, bu günlerde Miami’de bulmak mümkün. Gece gündüz devam eden özel sergiler, müze sergileri, partiler, performanslar, tasarım, film ve mimariyi kapsayan gösterimlerle, Miami adeta bir açık hava sergi ve eğlence alanına dönüşmüş durumda. Dünya çapında çok büyük ses getiren fuarın şehre sağladığı ekonomik destek de yadsınamayacak ölçüde. Bu yıl Türkiye’den katılan koleksiyonerlerin sayısında da ciddi bir artış olduğunu söylemeliyim. Kentin dört bir köşesinde gerçekleştirilen etkinlikler sanatseverleri bir hayli yorsa da eminim herkes sanatsal vizyonunu genişletmiş ve yepyeni ilham kaynaklarını bulmuş şekilde evlerine dönmüş olacak.

Öncelikle 1 Aralık’ta Colins Park Miami’de Xavier Cha, Ryan Gander, Yan Xing ve Pope. L’in  performanslarıyla ön açılışı gerçekleşen “Metaforms” temalı açık hava sergisi oldukça büyüleyiciydi. Mekana özel olarak tasarlanmış yirmi yedi adet geniş ölçekli yerleştirmeyi barındıran serginin küratörlüğünü ise yine Nicholas Baume üstlenmiş. Dikkat çeken eserler arasında; Francisco Ugarte’in “Sun Light I” isimli on bir adet, üçgen ve ahşap parçadan oluşan çalışması, itinalı bir geometri hesabı sonucu ortaya çıkmış muazzam bir eserdi. Sanatçı, 2-7 Aralık 2015 tarihleri için güneşin hareketinden yola çıkarak tasarladığı eserinde, her biri birbirinden farklı ölçülerde olan üçgen parçalar etrafında yarattığı ve birkaç saniye süren gölgesiz alanları ile günlük hayatın içinde karşılaştığımız sıradan anlar arasından benzersiz ve hatta mucizevi bir detay çıkarmayı başarmıştı.

Son yıllarda sanat ve tasarımın buluşma noktası olan Miami’de yine aynı gün açılışı gerçekleşen “Design Miami” ise dünyanın dört bir yanından tasarımcıları, galericileri ve küratörleri bir araya getiriyordu. Mimarlık, moda ve tasarımın benzersiz kombinasyonlarını sunan etkinlik modern ve çağdaş tasarım bilincini genişletmek isteyenlerin ilk durağıydı.

Son olarak “The Moore Building” binasında, sanat dünyasının en güçlü isimlerinden Jeffrey Deitch ve Larry Gagosian’nın ortaklığı ile hazırlanan “Unrealism” isimli sergi gerçekten görülmeye değerdi. 80’lerden günümüze birbirinden yenilikçi tarzları ve figüratif çalışmaları ile tanınan altmış sanatçıyı bir araya getiren sergi, tarihin en eski sanat formu olan figüratif yaklaşımı, çağdaş bir dille ileriki seviyelere taşımış olan sanatçıların eserleri ile mercek altına alıyordu. Sergide dikkat çeken sanatçılardan Urs Fischer, John Currin, Julian Schnabel, Joe Coleman, Neo Rauch ve Marlene Dumas gibi yıldız isimler ise bunlardan sadece birkaçıydı…


print