MİNG DÖNEMİ: ÇİN’İ DEĞİŞTİREN ELLİ YIL

Geçtiğimiz Nisan ayında Hong Kong’da bir müzayede evinde otuz milyon dolara satılarak insanlara bir akıl tutulması yaşatan çin porseleni, minyatür şarap kasesi neden bu kadar değerli ve özeldi? Hiç kuşkusuz Ming Dönemine ait olmasının yanı sıra beş yüz senelik bir tarihe sahip olan bu parçanın dünyada sadece 17 adet olması bu eseri özel kılmaya yetiyor. 1465 – 1487 yıllarında İmparator Chenghua zamanında yapılmış olan, üzerinde horoz, tavuk, civciv ve bitki süslemeleri bulunan bu nadide parça Çin sanat dünyasının “kutsal kasesi” olarak lanse edildi. Çin’i üç yüz sene idare etmiş Ming Hanedanlığı hakkında her şeyi öğrenmek ve bilmek istiyorsanız 18 Eylül’de Londra British Museum’da açılacak olan sergi önemli bir klavuz niteliğinde olacak. Sergi hakkında okuduğum makalelerden edindiğim bazı ön bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle Ming dünyanın en büyük kültürel markalarından biri. Bir Çin Hanedanı ismi söyleyin? Akla mutlaka Ming gelecektir. O dönemde yaşayan köylü Zhu Yuanzhang önce Nanjing’i ardından da Çin’in başkentini alınca 1368 yılında kendini “İmparator” (büyük askeri güç) olarak ilan eder ve hanedanına “parlaklık” anlamına gelen “Ming” adını verir. İmparatorluk üç yüz sene boyunca kültürel yapılanmaya önem vermiştir.

Bu sonbaharda British Museum, Hanedanın erken yıllarında kilit bir dönem olan 1400 – 1450 yılları arasına odaklanarak bu görkemin bir kısmına değinmeyi umuyor. Hazırlığı beş yıl süren sergi, on tanesi Çin’den olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki müzelerden gelen el yapımı eşyaları bir araya getirecek. Çin’in 600 yıl öncesi kadar bugünkü pozisyonu ile ilgili de çok şey söyleyecek olan sergi İngiltere ve Çin arasındaki kültürel diplomasi açısından da büyük önem taşıyor. Aynı zamanda 27 Haziran’da National Museum Of Scotland’da açılan “Ming: The Golden Empire” adlı sergi de ülkeler arası kültürel ilişkiler adına önemli. Günümüzde global arenada her zamankinden daha da önemli bir oyuncu haline gelen Çin, bu Ming markasının büyüleyiciliğinin minik bir parçasına sahip olmak istiyor. Müzeleri de aynı arzuya sahip; bazı değerli objelerin ilk kez yurtdışına çıkacak olmasının yanı sıra sanat severlerin bu değerli koleksiyonu görmek için Çin’e gitmeyi tercih etmeleri, dolayısıyla serginin Çin’den ilk ve son kez çıkış yapacak olması da etkinliğe ayrı bir değer kazandırıyor. Serginin odaklandığı 1400 – 1450 yılları “Çin’i değiştiren en önemli elli yıl” olarak dünya tarihine geçmiştir.

Bu sergide yer alacak, Yasak Şehrin Saray Müze’si tarafından ödünç verilen parçalarından biri olan, İmparator Xuande’yi tüm nitelikleri ile dışarıda dinlenirken gösteren, ipek üzerine mürekkep çalışma, koleksiyonun önemli parçalarından. İmparator, dağınık sakalı, iri cüssesi, gri cüppesi ve siyah şapkasına bürünmüş hali ile önündeki masada bıldırcın dövüşünü organize eden saray mensuplarını izlemektedir. Saray Müze’si eserleri arasından bir diğeri olan; at sırtında topla nişan alma yarışması, okçuluk yarışması, ayak topunu havada tutma oyunu gibi İmparator Xuande’nin en sevdiği açık hava sporlarını, en ince detaylarına kadar anlatan, altı metrelik süslü yazı da sergilenecek olan değerli parçalar arasında. Altı yüz yıl önce yapılmış olan bu eser hala tazeliğini korurken yazıdaki ince el işçiliği izleyenleri hayrete düşüreceğe benziyor. Dört farklı İmparator tarafından yönetilmiş olan bu hanedanlık dönemini kapsayan sergide, imparatorların şahsi eşyalarına da yer veriliyor. Örneğin; Yongle’un Kılıcı, el yazılı mektupları ve portre tablolar, saray hayatını anlatan imgeler, ticari ve diplomatik yazışmalar, din-kültür-ordu sistemi hakkında belge niteliği taşıyan eserler ve objeler de sergide yer alacak.

İmparator’un kendi neslini devam ettirebilmesi için pek çok varis dünyaya getirmesi gerekiyordu. İşte bu noktada British Museum başka bir önemli Ming icadını daha keşfetti. O da 1970 yılında ortaya çıkarılan Pekin’in güneyinde bulunan Shandong ilçesindeki Lu Prensi’nin mezarıdır. İmparator Hongwu’nun 10. oğlu olan Prens, ölümsüzlük bahşetmesi gereken bir iksir yüzünden on dokuz yaşında hayata gözlerini yumarak İmparator’un ölen ilk oğlu olmuştur. Ölümsüzlük uzun bir oyundur… Bu şansız oğlanın son günlerinde yaşamını sürdürmesine yardımcı olmuş kişisel eşyaların bir kısmı da Shandong Müzesi’nden Londra’ ya gelecek eserler arasında. Aynı derecede değerli olan başka bir parça ise Prens’in “kanunudur”. Dönemi için bu enstrümanı çalmak bir beyefendiden beklenen başarılardan biri olmuştur. Çin kültürü ile bütünleşmiş olan bu müzik aleti Çin’de müziğin önemine de vurgu yapıyor. Beş yüz yıl önce Tang Hanedanı tarafından yapılan bu alet son derece kıymetli bir antika.

Bunun yanı sıra sergide Ming Dönemi’ne ait porselenlerden örnekler de yer alacak. Herkesin bildiği üzere mavi beyaz porselen vazolar, çay fincanları, saksılıklar, şarap kaseleri gibi objeler Çin kültürünün en belirgin imzasıdır.Özenle seçilmiş olan bu nadide parçalar Çin’de üretilmiş olan en iyi porselenlerdir.

British Museum’daki sergide en merak uyandırıcı kişilerden biri de 1402 -1424 yıllarında “Yasak Şehri” inşa eden İmparator Yongle’un emrinde çalışmış olan, Çin’in Vasco De Gama ve ya Cristopher Colombus’u Zheng He’dir. Kaşif, Yongle’un emrinde batıya toplam yedi sefer düzenlemiş, himayesi altındaki büyük gemilerle tüm Asya ve Afrika’yı dolaşmıştır. Zheng He, bulduğu değerli hazineler ile İmparator’a yerli ve yabancı egzotik ürünler sunmuştur. Şangay Müzesi’nden gelecek olan o döneme ait mumluklar, tütsüler, şarap vazoları ve şarap kaseleri Londra için yola çıkmış bile…

British Museum’un odak noktası olarak seçmiş olduğu yarım yüzyıllık Ming Dönemi, ziyaretçilerine tarihte bir yolculuk yaşatacağa benziyor. Sonbaharda hasılat rekoru kıracağına inandığım bu sergiyi dört gözle bekliyorum. Sergi 18 Eylül 2014 – 4 Ocak 2015 tarihleri arasında görülebilir.


print