NİŞANTAŞI’NDAN BEYOĞLU’NA HAFTANIN SERGİLERİ

İstanbul’da sanat hareketliliği hız kesmeden devam ediyor. Nişantaşı’ndan Beyoğlu’na uzanan rotada bu hafta sizler için derlediğim sergileri, hafta sonu ajandanıza dahil edebilirsiniz.

Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı ev sahipliğinde, Sofa Otel’in kültür alanı HallArts’ta oldukça güzel bir sergi açıldı. Ceren Oykut ve Ekin Saçlıoğlu’nun “Başka bir Yer” isimli ortak sergisi, iki sanatçının, birbirleriyle üretimleri hakkındaki fikir alışverişinde keşfedilen benzerliklerden doğmuş. Biri Berlin’de diğeri İstanbul’da yaşayan sanatçılar, ayrı dönemlerde birbirlerinden habersizce ürettikleri işlerinin kavramsal zemininde yer alan ortak temaların ilhamıyla sergiyi kurgulamışlar. Yer-yurt, aidiyet, gitmek-kalmak, barınma, yabancılaşma gibi konular üzerine kafa yoran Oykut ve Saçlıoğlu’nun ortaya koyduğu seçkideki diyaloğu çok beğendim. Sergideki işlerin hem biçimsel hem de tematik yönden yakaladığı uyum kesinlikle görülmeye değer. Ceren Oykut, karikatür, haritacılık, minyatür gibi tekniklerden izler taşıyan özgün üslubuyla; kent dokusunu ve karşılaştığımız gündelik manzaraları betimlerken, Ekin Saçlıoğlu ise bu sergide ilk kez görülecek olan desen ve heykel serilerini izleyiciyle buluşturuyor. Farklı medyumlarda üretilmiş olmalarına rağmen çalışmalar, ortak bir söylem etrafında dengeli bir biçimde konumlanıyor. Bu bakımdan gördüğüm başarılı sergiler arasında yerini aldı diyebilirim. İzlemek için 9 Şubat’a dek vaktiniz var.

Nişantaşı’ndan ayrılmadan uğramanızı tavsiye ettiğim bir diğer sergi, Kare Sanat’taki “Spekülatif Mekânlar”. Resim, fotoğraf, video gibi alanlardaki üretimleriyle tanıdığımız Burcu Aksoy, Can Aytekin, Murat Germen, Seydi Murat Koç gibi isimlerin yer aldığı grup seçkisi; mekân kavramını ele alıyor. Mimarinin ve şehir imgesinin vurguladığı fiziksel sınırların, bireyin algısıyla şekillenen varsayımsal bir temsil olduğunu öne süren tema; doğal-yapay, kırsal-kentsel ikilemlerini gündeme getiriyor. Mekânın toplumsal, tarihsel ve politik katmanlarını çözümleyen çalışmalar arasında en çok Murat Germen’in yakın geçmiş referanslı işini beğendim. Küratörlüğünü İpek Yeğinsu’nun üstlendiği “Spekülatif Mekânlar”, derli toplu kurgusu ve olgunlaşmış alt metniyle başarılı bir sergi olmuş. 25 Şubat’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

Bir başka karma sergi için yönümüzü C.A.M. Galeri’ye çeviriyoruz. Bu kez figürün baş rolde olduğu “Herstory”, fotoğraftan heykele uzanan bir yapıt çeşitliliği sunuyor. Figüratif ifadenin; beden-mekan ilişkisi bağlamında güçlendiği çalışmalar, her sanatçının üslubunu en yetkin şekilde yansıtması bakımından beğenimi kazandı. Özellikle kadın bedeninin temsili üzerinden kurulan ortak diyalog, serginin içeriğini derinleştirmiş. Örneğin Neslihan Başer’in kendine özgü dikiş tekniğiyle ürettiği, Kibele’yi andıran çalışması serginin öne çıkanlarından diyebilirim. 28 Şubat tarihine dek görmenizi tavsiye ederim.

Son olarak işlerini beğeniyle takip ettiğim SABO’nun Versus Art Project’te açılan kişisel sergisini programınıza alın derim. Gerçeküstü öğelerin hakim olduğu kompozisyonlarında hepimize tanıdık gelen ancak tekinsiz imge ve hikayeler yaratan sanatçı, dışavurumculuktan grafiğe uzanan zengin ifade diliyle dikkat çekiyor. Mizahi öğelerin de yerinde kullanıldığı “Paracetamol”, kurgusal bir dünyanın kapılarını aralıyor. 23 Şubat’a dek izlenebilir.


print