ŞUBAT’TA ÖNE ÇIKANLAR

Geçtiğimiz hafta yepyeni sergiler sanatseverlere kapılarını açmışken ben de sizler için Şubat ayının öne çıkanlarını derledim.

Galeri Nev İstanbul, Murat Morova’nın kişisel sergisiyle karşımıza çıkıyor. Kendine özgü ikonografik üslubunu çok beğendiğim Morova, geleneksel estetiğin öğelerini bugünün görsel diliyle yorumlama konusunda usta diyebilirim. Son dönem işlerinden oluşan “Cosmic Latte” ise ismini, evrenin şu anki ortalama renginin bilim insanlarınca tanımlanan terimden alıyor. Felsefi, dini ve mitolojik düzlemde Doğu ile Batı imgeleri arasında köprü kuran sanatçı, evrenin bütüncül dilini anlamaya giden yola ışık tutuyor. Semboller ve metaforların hakimiyetindeki resimlerinde, kültürlerarası geçişkenliğin şifrelerini paylaşan Morova, bizi de ipuçlarının peşinden sürükleneceğimiz keyifli bir yolculuğa çıkartıyor. Serginin mistik ve simgesel kurgusu kapıdan girer girmez etrafınızı kuşatıyor, bu anlamda izleyiciyle diyaloğu çok başarılı olmuş bana göre. Morova’nın referansları ise yine çok kültürlü ve çeşitli. Leonardo da Vinci’den Nicolas de Nikolay’a, Caspar David Friedrich’ten Hoca Ali Rıza’ya uzanan geniş bir ilham kaynağı skalası var. Elbette tüm bu referansları özgün üslubuyla yorumlayarak, izleyeni hayran bırakan eklektik resimlere imza atıyor. Sergiyi 16 Mart tarihine dek mutlaka görmenizi öneririm.

Farklı bir deneyim tercih edenleri memnun edecek bir sergi, Galeri Öktem Aykut’ta kapılarını açtı. İç mimar ve tasarımcı Tayfun Mumcu’nun ilk sergisi olma niteliğiyle öne çıkan “Süperpoze”, nesnelerin heykele dönüştüğü bir yaratıcılık serüvenini yansıtıyor. Mobilya tasarımcılığından aldığı malzeme ve form yorumlama yetkinliğini, mekânla bütünleştiren Mumcu; sanat ve tasarım arasındaki etkileşime yeni bir katman ekliyor. Sergide yer alan; sehpa, dolap, tabure, paravan gibi objelerin işlevsiz kılınarak bağlamlarından ayrı birer soyut temsile bürünmesi, izleyici algısını da tazeleyen bir deneyim sunuyor. Pleksi, sedef, pirinç, krom gibi farklı görsel tattaki materyalleri bir arada kullanan Mumcu, hem biçimsel hem de fikirsel açıdan zıtlıklardan beslenen bir üretim çizgisi yakalıyor. Bu ilgi çekici sergiyi, 16 Şubat tarihine dek izleyebilirsiniz.

Çalışmalarını ilgiyle takip ettiğim sanatçılardan Gülcan Şenyuvalı’nın son kişisel sergisi de bu ayın öne çıkanlarından. Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde açılan “Uykudan Önce Masallar”, sanatçının tuval üzerine akrilik, yağlı boya, kara kalem, kolaj ve dikiş çalışmalarını içeriyor. Gülcan’ın toplumsal meseleleri naif bir dille pratiğine aktardığı üslubunu oldukça beğeniyorum. Bu sergisinde de kız çocuğu ve kadın olma, ailevi imgeler gibi hem kırılgan hem de çarpıcı gerçekler barındıran kavramları masaya yatırması çok önemli. Malzemeyle ilişkisinin doğallığını çalışmalarında rahatlıkla seçebileceğiniz sanatçı, dikkat çekilmesi gereken konuları içeriklerine zıt bir “süslü” görsellikle vurguluyor. 22 Şubat’a dek açık kalacak olan sergiyi görmeden geçmeyin derim.

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, yine sıra dışı bir projeye imza atarak yazar Orhan Pamuk’un sanatçı yönüyle bizleri tanıştırdı. İstanbul’daki evinin balkonundan çektiği fotoğrafların ünlü Alman yayıncı Gerhard Steidl’ın küratörlüğünde sergilendiği “ORHAN PAMUK – BALKON / FOTOĞRAFLAR”, kentin değişken karakterini gözler önüne seriyor. Çizgileri ve renkleri yıllar içerisinde daha da farklılaşan İstanbul’a dair bu samimi sergi, 27 Nisan’a dek izlenebilir.


print