NEŞELİ BİR UMUTSUZLUK

Meltem Sırtıkara-k.jpgGeçtiğimiz haftalarda Kuad Galeri’de açtığı sergisi ile dikkat çeken genç sanatçımız Meltem Sırtıkara hem neşeli hem de umutsuz olan sergisini ve ilham aldığı konuları anlattı bu hafta. Sergi 5 Mart’a kadar mutlaka görülmeli!

Banu Çarmıklı: Öncelikle Kuad Galeri’deki ilk solo sergin “Neşeli Bir Umutsuzluk” tan biraz bahseder misin?

Meltem Sırtıkara: 2014’te Mixer’de “Zamanlama Meselesi” isimli bir sergi açmıştım. Zamanlama Meselesiyle başlattığım bu projeyi son sergim olana “Neşeli Bir Umutsuzluk”la devam ettirdim. Mixer’deki ilk bölümde ikili ilişkilerden yola çıkarak varoluş meselesinden bahsetmiştim. Neşeli Bir Umutsuzluk’ta ise insan yaşamının sosyolojisine bakarak çeşitli karakterler çizdim. Bu hikayede seçtiğim figürleri;  hem bulundukları yerlerle hem de kendileriyle uzlaşamayan “mantıksız insanlar” olarak adlandırıyorum.

Özetle sergi; aileye, yaşama, yaşamın boşluklarına, imkansızlıklara, kimlik arayışlarına, kimsenin karışmadığı aşk manifestolarına ve kişinin mutluluk arayışına yoğunlaşıyor. Tüm sınıfsal ayrımlara ve sınırlara bağlı yaşadığımız bu düzen içinde denge arayışında olan ve olmayan insanlara bir bakış açısı sunuyor aslında sergim.  Ulay ve Marina Abromaviç’in “Atıl Enerji” isimli, ikili ilişkilere ve iletişimsizliğe göndermeler yapan eserinden yola çıkarak oluşturduğum kompozisyonum ise bir anlamda sergiyi en iyi özetleyen işim.

BÇ: Eserlerinin temelinde yatan, sanana ilham veren konular nelerdir?

MS: Varoluşumu sorguladığım bir dönemde karşıma çıkan bir Milan Kundera röportajı ve ardından okuduğum kitabı “Yaşam Başka Yerde”de beni ve hayatımı derinden etkileyen görüşler oldu.  Yaşamın içindeki boşluklar, kimlik arayışımız, anlamsızlıklar, mutluluk, iletişimsizlik ve hep bir yere varma çabası içinde bulunan karakterler yarattım resimlerimde. II Dünya savaşı sonrası politik baskılar sebebiyle Prag’dan ayrılıp Paris’e yerleşen Kundera bana bu sözleriyle ilham vermişti. Belki size de iyi gelir diye paylaşmak istiyorum. “ Sakın ülkenize ve vatanınıza aitsiniz safsatalarına inanmayın!  Yaşamı başka yerlerde arayın. Sizin kimliğinizi oluşturan isminiz, milletiniz, ırkınız ya da dininiz olamaz. Bunlar sadece özgür seçimlerinizin birer parçası olabilir.”

BÇ: İlginç bir kolaj tekniği kullandığını görüyorum örneğin kağıtları tuvale dikerek yapıştırıyorsun, bu tür malzemeleri seçmenin özel bir sebebi var mı?

MS: Tuval veya fotoğraf üzerine; yağlı boya, akrilik, ip ve kağıt malzeme kullanıyorum. Özellikle seçtiğim bazı malzemeleri birbiriyle uyuşmayan insanlara benzetiyorum. Kağıttan kestiğim insan figürlerini dikiyorum tuvalime, kağıtlar delindiklerinde hasar alıyorlar tıpkı gerçek hayattaki insanlar gibi. Dikişle iliştirilmiş birbirinden farklı karakterlerden bazıları istiflerini bozmadan yollarına devam ederken bazıları tıpkı bu zıt malzemelerim gibi bulunduğu yerle uyuşmuyor ve anlamsız bir şekilde yeryüzünde geziniyorlar.

BÇ:  Meltem Sırtıkara’ yı başka hangi sanat dalları veya sanatçılar etkiler?

MS: Müzisyenler, yazarlar, yönetmenler ve tabii ki filmler… Milan Kundere, Fernando Pessoa, Leonard Cohen,Woody Allen, Michalengelo Antononi ve Alex Katz gibi isimler bana hep ilham vermiştir. 


print